فَرَاغَ عَلَيْهِمْ ضَرْبًا بِالْيَمِينِ ﴿٩٣﴾
93.Ferâga aleyhim darben bil yemîn(yemîni).
Sağ eliyle vurarak onları devirdi (kırdı).
فَأَقْبَلُوا إِلَيْهِ يَزِفُّونَ ﴿٩٤﴾
94.Fe akbelû ileyhi yeziffûn(yeziffûne).
Bunun üzerine hızlı hızlı koşarak karşısına dikildiler.
قَالَ أَتَعْبُدُونَ مَا تَنْحِتُونَ ﴿٩٥﴾
95.Kâle e ta’budûne mâ tenhıtûn(tenhıtûne).
(İbrâhîm A.S): "Siz yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" dedi.