ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ ﴿٨٢﴾
82.Summe agraknâl âharîn(âharîne).
Sonra diğerlerini (suda) boğduk.
وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِ لَإِبْرَاهِيمَ ﴿٨٣﴾
83.Ve inne min şîatihî le ibrâhîm(ibrâhîme).
Ve muhakkak ki, onun dîninden olanlardan (önemli biri de) İbrâhîm (A.S)’dır.
إِذْ جَاء رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ ﴿٨٤﴾
84.İz câe rabbehu bi kalbin selîm(selîmin).
O, Rabbine selîm bir kalp ile gelmişti.