إِنَّهَا شَجَرَةٌ تَخْرُجُ فِي أَصْلِ الْجَحِيمِ ﴿٦٤﴾
64.İnnehâ şeceratun tahrucu fî aslil cahîm(cahîmi).
Muhakkak ki o (zakkum ağacı), cahîmin (cehennemin) dibinde çıkan bir ağaçtır.
طَلْعُهَا كَأَنَّهُ رُؤُوسُ الشَّيَاطِينِ ﴿٦٥﴾
65.Tal’uhâ ke ennehu ruûsuş şeyâtîn(şeyâtîni).
Onun meyveleri şeytanların başları gibidir.
فَإِنَّهُمْ لَآكِلُونَ مِنْهَا فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ ﴿٦٦﴾
66.Fe innehum le âkilûne minhâ fe mâliûne minhâl butûn(butûni).
Muhakkak ki onlar, mutlaka ondan (zakkum ağacından) yiyecek, böylece onunla karınlarını dolduracak (doyuracak) olanlardır.