وَقِفُوهُمْ إِنَّهُم مَّسْئُولُونَ ﴿٢٤﴾
24.Vakıfûhum innehum mes’ûlûn(mes’ûlûne).
Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).
مَا لَكُمْ لَا تَنَاصَرُونَ ﴿٢٥﴾
25.Mâ lekum lâ tenâsarûn(tenâsarûne).
Size ne oldu ki yardımlaşmıyorsunuz.
بَلْ هُمُ الْيَوْمَ مُسْتَسْلِمُونَ ﴿٢٦﴾
26.Bel humul yevme musteslimûn(musteslimûne).
Hayır, onlar bugün teslim olanlardır.