قُلْ نَعَمْ وَأَنتُمْ دَاخِرُونَ ﴿١٨﴾
18.Kul neam ve entum dâhırûn(dâhırûne).
"Evet ve siz (yeniden yaratıldığınız zaman) hor ve hakir olacaklarsınız." de.
فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَإِذَا هُمْ يَنظُرُونَ ﴿١٩﴾
19.Fe innemâ hiye zecratun vâhıdetun fe izâ hum yenzurûn(yenzurûne).
İşte o, sadece tek bir çığlıktır. Onlar işte o zaman (diriltilince) bakacaklar (görecekler).
وَقَالُوا يَا وَيْلَنَا هَذَا يَوْمُ الدِّينِ ﴿٢٠﴾
20.Ve kâlû yâ veylenâ hâzâ yevmud dîn(dîni).
"Ve eyvahlar olsun bize, (işte) bu dîn günüdür." dediler.