وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ ﴿١٧٣﴾
173.Ve inne cundenâ le humul gâlibûn(gâlibûne).
Ve muhakkak ki gâlip gelecek olanlar, mutlaka Bizim ordularımızdır.
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ ﴿١٧٤﴾
174.Fe tevelle anhum hattâ hîn(hînin).
Artık bir süre kadar onlardan yüz çevir.
وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ ﴿١٧٥﴾
175.Ve ebsirhum fe sevfe yubsirûn(yubsirûne).
Ve onları gözle! Yakında onlar da görecekler.