لَوْ أَنَّ عِندَنَا ذِكْرًا مِّنْ الْأَوَّلِينَ ﴿١٦٨﴾
168.Lev enne indenâ zikran minel evvelîn(evvelîne).
Keşke bizim yanımızda (elimizde) evvelkilere verilenlerden bir zikir (bir kitap) olsaydı.
لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ ﴿١٦٩﴾
169.Le kunnâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).
(O zaman) mutlaka biz, Allah’ın muhlis kullarından olurduk.
فَكَفَرُوا بِهِ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴿١٧٠﴾
170.Fe keferû bihî, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).
Buna rağmen O’nu (Zikri: Kur’ân-ı Kerim’i) inkâr ettiler. Fakat yakında bilecekler.