وَمَا مِنَّا إِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَّعْلُومٌ ﴿١٦٤﴾
164.Ve mâ minnâ illâ lehu makâmun ma’lûm(ma’lûmun).
Ve bizden (hiç) kimse yoktur ki, onun bilinen bir makamı olmasın.
وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ ﴿١٦٥﴾
165.Ve innâ le nahnus sâffûn(sâffûne).
Ve muhakkak ki biz, mutlaka (Allah’ın huzurunda) saf saf duranlarız.
وَإِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ ﴿١٦٦﴾
166.Ve innâ le nahnul musebbihûn(musebbihûne).
Ve muhakkak ki biz, mutlaka (Allah’ı) tesbih edenleriz.