وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ ﴿٨٠﴾
80.Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni.
Ve hastalandığım zaman bana şifa veren, O’dur.
وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ ﴿٨١﴾
81.Vellezî yumîtunî summe yuhyîni.
Ve beni öldürecek, sonra (da) beni diriltecek olan, O’dur.
وَالَّذِي أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ ﴿٨٢﴾
82.Vellezî atmeu en yagfira lî hatîetî yevmed dîn(dîni).
Ve dîn günü, benim hatalarımı mağfiret etmesini umduğum da O’dur.