قَالَ أَفَرَأَيْتُم مَّا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ ﴿٧٥﴾
75.Kâle e fe raeytum mâ kuntum ta’budûn(ta’budûne).
(İbrâhîm A.S): “Öyleyse taptığınız şeylerin ne olduğunu gördünüz mü?” dedi.
أَنتُمْ وَآبَاؤُكُمُ الْأَقْدَمُونَ ﴿٧٦﴾
76.Entum ve âbâukumul akdemûn(akdemûne).
Siz ve sizin, geçmişteki babalarınızın (taptığı şeyleri).
فَإِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِّي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ ﴿٧٧﴾
77.Fe innehum aduvvun lî illâ rabbel âlemîn(âlemîne).
Muhakkak ki onlar, benim için düşmandır ama âlemlerin Rabbi hariç.