وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ إِبْرَاهِيمَ ﴿٦٩﴾
69.Vetlu aleyhim nebee ibrâhîm(ibrâhîme).
Ve onlara İbrâhîm (A.S)’ın haberini tilâvet et (oku)!
إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا تَعْبُدُونَ ﴿٧٠﴾
70.İz kâle li ebîhi ve kavmihî mâ ta’budûn(ta’budûne).
Babasına ve onun kavmine: “Taptığınız şey nedir?” demişti.
قَالُوا نَعْبُدُ أَصْنَامًا فَنَظَلُّ لَهَا عَاكِفِينَ ﴿٧١﴾
71.Kâlû na’budu asnâmen fe nezallu lehâ âkifîn(âkifîne).
“Biz putlara tapıyoruz. Böylece onlara devamlı ibadet edeceğiz.” dediler.