قَالُوا أَرْجِهِ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ ﴿٣٦﴾
36.Kâlû ercih ve ehâhu veb’as fîl medâini hâşirîn(hâşirîne).
“Onu ve kardeşini beklet. Ve şehirlere toplayıcılar gönder!” dediler.
يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٍ ﴿٣٧﴾
37.Ye’tûke bi kulli sehhârin alîm(alîmin).
Bilgin (alîm) sihirbazların hepsini sana getirsinler.
فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِمِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ ﴿٣٨﴾
38.Fe cumias seharatu li mîkâti yevmin ma’lûm(ma’lûmin).
Böylece sihirbazlar, bilinen bir günün belli bir vaktinde biraraya getirildiler.