قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُ أَلَا تَسْتَمِعُونَ ﴿٢٥﴾
25.Kâle li men havlehû e lâ testemiûn(testemiûne).
(Firavun) etrafındakilere: “İşitmiyor musunuz?” dedi.
قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ ﴿٢٦﴾
26.Kâle rabbukum ve rabbu âbâikumul evvelîn(evvelîne).
(Musa A.S): “Sizin ve sizden evvelki atalarınızın da Rabbidir.” dedi.
قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذِي أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ ﴿٢٧﴾
27.Kâle inne resûlekumullezî ursile ileykum le mecnûn(mecnûnun).
(Firavun): “Muhakkak ki size gönderilmiş olan resûlünüz mutlaka mecnundur (delidir).” dedi.