إِنَّهُمْ عَنِ السَّمْعِ لَمَعْزُولُونَ ﴿٢١٢﴾
212.İnnehum anis sem’i le ma’zûlûn(ma’zûlûne).
Muhakkak ki onlar, (vahyi) işitmekten kesin olarak azledilmiş (men edilmiş) olanlardır.
فَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّبِينَ ﴿٢١٣﴾
213.Fe lâ ted’u meallahi ilâhen âhara fe tekûne minel muazzebîn(muazzebîne).
Öyleyse Allah ile beraber diğer bir ilâha dua etme. O taktirde azap edilenlerden olursun.
وَأَنذِرْ عَشِيرَتَكَ الْأَقْرَبِينَ ﴿٢١٤﴾
214.Ve enzir aşîratekel akrabîn(akrebîne).
Ve en yakının olan aşiretini uyar.