وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنتَ مِنَ الْكَافِرِينَ ﴿١٩﴾
19.Ve fealte fa’letekelletî fealte ve ente minel kâfirîn(kâfirîne).
Ve sen, yapacağın işi yaptın (cinayet işledin). Ve sen, kâfirlerdensin.
قَالَ فَعَلْتُهَا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ ﴿٢٠﴾
20.Kâle fealtuhâ izen ve ene mined dâllîn(dâllîne).
Musa (A.S): “Onu yaptığım zaman ben, dalâlette olanlardandım.” dedi.
فَفَرَرْتُ مِنكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ ﴿٢١﴾
21.Fe ferartu minkum lemmâ hıftukum fe vehebe lî rabbî hukmen ve cealenî minel murselîn(murselîne).
O zaman sizden korktuğumdan dolayı kaçtım. Fakat Rabbim, bana hikmet bağışladı. Ve beni, mürselinlerden (gönderilen elçilerden) kıldı.