أَوَلَمْ يَكُن لَّهُمْ آيَةً أَن يَعْلَمَهُ عُلَمَاء بَنِي إِسْرَائِيلَ ﴿١٩٧﴾
197.E ve lem yekun lehum âyeten en ya’lemehu ulemâu benî isrâîl(isrâîle).
Ve Benî İsrail’in ulemasının (âlimlerinin) O’nu bilmesi, onlar için bir delil olmadı mı?
وَلَوْ نَزَّلْنَاهُ عَلَى بَعْضِ الْأَعْجَمِينَ ﴿١٩٨﴾
198.Ve lev nezzelnâhu alâ ba’dıl a’cemîn(a’cemîne).
Ve eğer Biz, O’nu bir kısım a’cemine (Arap olmayan bir gruba) indirseydik.
فَقَرَأَهُ عَلَيْهِم مَّا كَانُوا بِهِ مُؤْمِنِينَ ﴿١٩٩﴾
199.Fe karaehu aleyhim mâ kânû bihî mu’minîn(mu’minîne).
Böylece onlara, O’nu okusaydı (gene de) O’na îmân etmezlerdi (mü’min olmazlar, Allah’a ulaşmayı dilemezlerdi).