إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ ﴿١٢٤﴾
124.İz kâle lehum ahûhum hûdun e lâ tettekûn(tettekûne).
Onların kardeşi Hud (A.S) onlara: “Siz takva sahibi olmayacak mısınız (Allah’a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?” demişti.
إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ﴿١٢٥﴾
125.İnnî lekum resûlun emîn(emînun).
Muhakkak ki ben, sizin için emin bir resûlüm.
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ ﴿١٢٦﴾
126.Fettekullâhe ve atîûni.
Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve bana itaat edin (bana tâbî olun).