كَذَّبَتْ عَادٌ الْمُرْسَلِينَ ﴿١٢٣﴾
123.Kezzebet âdunil murselîn(murselîne).
Ad kavmi, mürselini (gönderilen resûlleri) tekzip etti (yalanladı).
إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ ﴿١٢٤﴾
124.İz kâle lehum ahûhum hûdun e lâ tettekûn(tettekûne).
Onların kardeşi Hud (A.S) onlara: “Siz takva sahibi olmayacak mısınız (Allah’a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?” demişti.
إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ﴿١٢٥﴾
125.İnnî lekum resûlun emîn(emînun).
Muhakkak ki ben, sizin için emin bir resûlüm.