وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ ﴿٨﴾
8.Vellezîne hum li emânâtihim ve ahdihim râûn(râûne).
Ve onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir (uyanlar, sadık olanlardır).
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ ﴿٩﴾
9.Vellezîne hum alâ salavâtihim yuhâfızûn(yuhâfızûne).
Ve onlar, salâvâtlarını (namazlarını) muhafaza edenler (devam ettirenler)dir.
أُوْلَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ ﴿١٠﴾
10.Ulâike humul vârisûn(vârisûne).
İşte onlar, varis olanlardır (mirasın sahipleridir).