سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ ﴿٨٥﴾
85.Se yekûlûne lillâh(lillâhi), kul e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
“Allah’ındır.” diyecekler. De ki: “Hâlâ tezekkür etmeyecek misiniz (akıl etmeyecek misiniz)?”
قُلْ مَن رَّبُّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ ﴿٨٦﴾
86.Kul men rabbus semâvâtis seb’ı ve rabbul arşil azîm(azîmi).
De ki: “Yedi kat göklerin Rabbi ve arşil azîmin Rabbi kimdir?”
سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ ﴿٨٧﴾
87.Se yekûlûne lillâh(lillâhi), kul e fe lâ tettekûn(tettekûne).
“Allah’ındır.” diyecekler. De ki: “Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız?”