نُسَارِعُ لَهُمْ فِي الْخَيْرَاتِ بَل لَّا يَشْعُرُونَ ﴿٥٦﴾
56.Nusâriu lehum fîl hayrât(hayrâti) bel lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
Onlara hayırları çabuklaştırdığımızı (mı sanıyorlar)? Hayır, onlar farkında değillerdir.
إِنَّ الَّذِينَ هُم مِّنْ خَشْيَةِ رَبِّهِم مُّشْفِقُونَ ﴿٥٧﴾
57.İnnellezîne hum min haşyeti rabbihim muşfikûn(muşfikûne).
Muhakkak ki onlar, Rab’lerinin haşyetinden korkanlardır.
وَالَّذِينَ هُم بِآيَاتِ رَبِّهِمْ يُؤْمِنُونَ ﴿٥٨﴾
58.Vellezîne hum bi âyâti rabbihim yu’minûn(yu’minûne).
Ve onlar, Rab’lerinin âyetlerine îmân ederler.