وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ ﴿٥٧﴾
57.Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ fe ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).
Ve âyetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar, işte onlar; onlar için alçaltıcı azap vardır.
وَالَّذِينَ هَاجَرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ قُتِلُوا أَوْ مَاتُوا لَيَرْزُقَنَّهُمُ اللَّهُ رِزْقًا حَسَنًا وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ ﴿٥٨﴾
58.Vellezîne hâcerû fî sebîlillâhi summe kutilû ev mâtû le yerzukannehumullâhu rızkan hasenâ(hasenen), ve innallâhe le huve hayrur râzikîn(râzikîne).
Ve Allah yolunda hicret edip sonra da öldürülen veya ölen kimseleri Allah, mutlaka güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Ve muhakkak ki Allah, rızık verenlerin mutlaka en hayırlısıdır.
لَيُدْخِلَنَّهُم مُّدْخَلًا يَرْضَوْنَهُ وَإِنَّ اللَّهَ لَعَلِيمٌ حَلِيمٌ ﴿٥٩﴾
59.Le yudhılennehum mudhalen yerdavnehu, ve innallâhe le alîmun halîm(halîmun).
(Allah), onları mutlaka razı olacakları bir yere dahil edecektir. Ve şüphesiz ki Allah, mutlaka en iyi bilendir, Halim’dir.