إِن كُلُّ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ إِلَّا آتِي الرَّحْمَنِ عَبْدًا ﴿٩٣﴾
93.İn kullu men fîs semâvâti vel ardı illâ âtir rahmâni abdâ(abden).
Semalarda ve yeryüzünde olan kimselerin hepsi, mutlaka Rahmân’a kul olarak gelecek.
لَقَدْ أَحْصَاهُمْ وَعَدَّهُمْ عَدًّا ﴿٩٤﴾
94.Lekad ahsâhum ve addehum addâ(adden).
Andolsun ki onları, tek tek adetlendirerek tespit etti (saydı).
وَكُلُّهُمْ آتِيهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَرْدًا ﴿٩٥﴾
95.Ve kulluhum âtîhi yevmel kıyâmeti ferdâ(ferden).
Ve kıyâmet günü, onların hepsi O’na, ferdî olarak (tek başına) gelecek.