وَيَجْعَلُونَ لِلّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ وَلَهُم مَّا يَشْتَهُونَ ﴿٥٧﴾
57.Ve yec’alûne lillâhil benâti subhânehu ve lehum mâ yeştehûn(yeştehûne).
Ve Allah’a, kızlar isnat ediyorlar. O, Sübhan’dır (Allah çocuk edinmekten münezzehtir). Ve beğendikleri (tercih ettikleri; erkek çocuklar) ise kendilerinin (onların) oluyor.
وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِالأُنثَى ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ ﴿٥٨﴾
58.Ve izâ buşşire ehaduhum bil unsâ zalle vechuhu musvedden ve huve kezîm(kezîmun).
Onlardan birisi, bir kız çocuk ile müjdelendiği zaman öfkeli olarak, yüzü siyahlaşıp gölgelenir.
يَتَوَارَى مِنَ الْقَوْمِ مِن سُوءِ مَا بُشِّرَ بِهِ أَيُمْسِكُهُ عَلَى هُونٍ أَمْ يَدُسُّهُ فِي التُّرَابِ أَلاَ سَاء مَا يَحْكُمُونَ ﴿٥٩﴾
59.Yetevârâ minel kavmi min sûi mâ buşşire bihî, e yumsikuhu alâ hûnin em yedussuhu fît turâbi, e lâ sâe mâ yahkumûn(yahkumûne).
Müjdelendiği şeyin kötülüğünden (dolayı) kavminden gizlenir. Onu zelillikle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün? Verdikleri hüküm ne kötü (öyle) değil mi?