كَمَا أَنزَلْنَا عَلَى المُقْتَسِمِينَ ﴿٩٠﴾
90.Ke mâ enzelnâ alâl muktesimîn(muktesimîne).
Muktesimlere (kısım kısım ayıranlara) indirdiğimiz gibi.
الَّذِينَ جَعَلُوا الْقُرْآنَ عِضِينَ ﴿٩١﴾
91.Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne).
Onlar, Kur’ân-ı Kerim’i parça parça kıldılar.
فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِيْنَ ﴿٩٢﴾
92.Fe ve rabbike le nes’elennehum ecmaîn(ecmaîne).
Artık Rabbine andolsun ki; onların hepsine mutlaka soracağız.