إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَاتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ ﴿٧٥﴾
75.İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne).
İşte bunda, ibretle izleyenler için, elbette deliller vardır.
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُّقيمٍ ﴿٧٦﴾
76.Ve innehâ le bi sebîlin mukîm(mukîmîn).
Ve muhakkak ki o gerçekten, yol üzerinde mukîmdir (hâlâ durmaktadır).
إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّلْمُؤمِنِينَ ﴿٧٧﴾
77.İnne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne).
Muhakkak ki; bunda mü’minler (nefslerinin kalbine îmân yazılmış olanlar) için elbette deliller (ibretler) vardır.