Edize.Com Kuran Hûd Sûresi
İletişim Sitemap
SÛRELER
AYETLER
40

Hûd sûresi 40. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali

فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ مَن يَأْتِيهِ عَذَابٌ يُخْزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيْهِ عَذَابٌ مُّقِيمٌ ﴿٣٩﴾
39.Fe sevfe ta’lemûne men ye’tîhi azâbun yuhzîhi ve yehıllu aleyhi azâbun mukîm(mukîmun).
Kendisine alçaltacak bir azap gelecek kimseleri artık yakında bileceksiniz. Ve onun üzerine, kalıcı azap nüfuz edecek.
حَتَّى إِذَا جَاء أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ قُلْنَا احْمِلْ فِيهَا مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلاَّ مَن سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ آمَنَ وَمَا آمَنَ مَعَهُ إِلاَّ قَلِيلٌ ﴿٤٠﴾
40.Hattâ izâ câe emrunâ ve fârat tennûru kulnâhmil fîhâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhil kavlu ve men âmene, ve mâ âmene meahû illâ kalîl(kalîlun).
Ve emrimiz gelince, tennur kaynadı. “O zaman herşeyden, iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çifti ve haklarında söz geçmiş olanlar (boğulacakların sözü: âyet-37) hariç, aileni ve âmenû olanları onun içine yükle.” dedik. Az kişiden başkası, onunla beraber âmenû olmadı.
وَقَالَ ارْكَبُواْ فِيهَا بِسْمِ اللّهِ مَجْرَاهَا وَمُرْسَاهَا إِنَّ رَبِّي لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿٤١﴾
41.Ve kâlerkebû fîhâ bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ, inne rabbî le gafûrun rahîm(rahîmun).
Ve ona binin. Onun yüzmesi ve demir atması (durması) Allah’ın adıyladır. Muhakkak ki benim Rabbim mutlaka Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderen).
40