Edize.Com Kuran Hûd Sûresi
İletişim Sitemap
SÛRELER
AYETLER
105

Hûd sûresi 105. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali

وَمَا نُؤَخِّرُهُ إِلاَّ لِأَجَلٍ مَّعْدُودٍ ﴿١٠٤﴾
104.Ve mâ nuahhıruhû illâ li ecelin ma’dûd(ma’dûdin).
Ve Biz, onu (o günü), sayılı (belirli) bir vadeden(ecelden) başka ertelemeyiz.
يَوْمَ يَأْتِ لاَ تَكَلَّمُ نَفْسٌ إِلاَّ بِإِذْنِهِ فَمِنْهُمْ شَقِيٌّ وَسَعِيدٌ ﴿١٠٥﴾
105.Yevme ye’ti lâ tekellemu nefsun illâ bi iznihi fe minhum şakıyyun ve saîd(saîdun).
O gün gelince, O’nun izni olmaksızın kimse konuşamaz. O zaman onlardan bir kısmı şâkîdir (bedbaht), bir kısmı saiddir (mutlu).
فَأَمَّا الَّذِينَ شَقُواْ فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ ﴿١٠٦﴾
106.Fe emmâllezîne şekû fe fîn nâri lehum fîhâ zefîrun ve şehîk(şehîkun).
Şâkî olanlara gelince; artık onlar, ateştedir. Onlar, orada (yüksek sesle inleyerek ve) çok zor bir şekilde soluk soluğa, nefes alıp verirler.
105