وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ ﴿٤﴾
4.Ve lâ ene âbidun mâ abedtum.
Ve ben de sizin taptığınız şeylere (kul olacak) tapacak değilim.
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ ﴿٥﴾
5.Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).
Ve siz benim kul olduğum (Allah’a) kul olacak değilsiniz.
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ ﴿٦﴾
6.Lekum dînukum ve liye dîn(dîni).
Sizin dîniniz sizin ve benim dînim benim.