أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ ﴿٢﴾
2.E lem yec’al keydehum fî tadlîl(tadlîlin).
Onların hilesini boşa çıkarmadı mı?
وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ ﴿٣﴾
3.Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl(ebâbîle).
Ve onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdi (veya uçan ebabilleri gönderdi).
تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ ﴿٤﴾
4.Termîhim bi hicâratin min siccîl(siccîlin).
Pişmiş sert tuğladan taşları, onların üzerine atıyorlardı (öyle ki).