وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنفُوشِ ﴿٥﴾
5.Ve tekûnul cibâlu kel ıhnil menfûş(menfuşi).
Ve dağlar (atılmış rengârenk yünler) gibi olur.
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ ﴿٦﴾
6.Fe emmâ men sekulet mevâzînuhu.
Fakat, artık kimin tartıları ağır gelirse(pozitif dereceleri negatif derecelerinden daha çok olursa).
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ ﴿٧﴾
7.Fe huve fî îşetin râdiyetin.
İşte o, razı olduğu bir yaşayış içindedir.